bir adam bir bara gitmiş oradaki garsona ekmek var mi demiş garson da yok demiş adam yine sormuş sonra bi daha sormuş birkaç kere daha sorduktan sonra garson bi daha sorarsan duvara çivilerim seni demiş müşteri çivi var mı diye sormuş garson yok demiş müşteri ekmek var mi diye sormuş
Emine teyze 3 yaşındaki torunu afacan Emre'yi elinden tutmuş parka gezintiye götürmüş, biraz gezdikten sonra Emine teyze torununa;
- Evladım çişin gelince söyle olur mu? demiş.
Küçük çocuk biraz sinirli;
- Babaanne ya! Zamanında söylesene şunuu
SIÇTIM BİLEE...
fıkraoku.com
İlginç bir tesadüf sonucu bulduğu penguenin elinden tutup "ne yapacağum buni" diye düşünerek dolaşan Temel, İdris'le karşılaştı.
- Ula Temel nedir bu?
- Bende pilmeyrum da ne yapacağum diye düşüneyrum.
- İlahi Temel düşünecek ne var hayvanat bahçesine götürsene.
Bu fikri beğenen Temel, İdris'in yanından ayrılmıştı. Aradan bir kaç saat geçmişti ki yine karşılaştılar ve Temel'in yanında yine penguen vardı. İdris merakla:
- Uyyy hayvanat bahçesine götürmedinmi oni? diye sorunca, Temel:
- Götürdüm daa şimdide sinemaya götüreyrum.
fıkraoku.com
Bir çocuk varmış yabancı bir ulkede yaşıyormuş ancak yabancılarla konusamiyormus
Çünkü yabanci dil bilmiyormuş. Bir gun ogretmeni okulda ona yabancılarla konusmayi öğrenmesini istemiş. O da kendi ulkesinden tanımadığı birini bulup onu sınıfına getirmiş sonra çocuk şöyle demiş:
- Öğretmenim artik yabancılarla konuşmayı öğrendim demiş. Öğretmeni de :
- Konus o zaman bakayım demiş.
Sonra öğrenci arkadaşını karşısına alıp konuşmaya başlamış :
- Ne yapıyorsun?
-Iyiyim sen ne yapıyorsun? Demiş.
Öğretmeni daha durumu anlamamış:
-E hadi konussana demiş.
Öğrenci :
-E konuşuyorum ya öğretmenim yabancı biriyle istet tanımıyorum
O günden sonra öğretmeni mesleğini bırakmış. Sonra bir gun öğrenci öğretmenine şöyle demiş:
Öğretmenim size bir şey itiraf edeceğim demiş. Sonra Öğretmenim aslinda ben yabancilarla konuşmayı biliyorum. Yani yabanci dil biliyorum, demiş. Sonra öğretmeni konuş bakalim o zaman demiş ogrenci de:
-E ogretmenim sizinle konuşuyoruz ya?
Osman
Bizim Temel, Amerikalı ve İngiliz?le telefon direği dikme ihalesine girmiş. Müdür şöyle bir öneri getirmiş:
-Hepiniz aynı teklifi verdiniz ama bizim için sürat önemli. Bir yarışma yapalım, kim daha çok direk dikerse ihaleyi o alacak...
Üçüne de 5 saat süre ve yeterince direk verilmiş. Amerikalı 40, İngiliz 50, Temel de sadece 4 direk dikmiş. Müdür kızmış:
-Nasıl olur, bak diğerleri bir sürü direk dikmiş...
- Mudür bey siz onların diktuğu direkleri görmedunuz... Nerdeyse tamami dişarda
fıkraoku.com
Trafik polisi adamın birini gece vakti çevirir, ceza yazacak ya sorar;
- Beyefendi ruhsat lütfen!
- Buyrun Memur Bey
- Alkol?
- Yok Memur Bey
- Kemer takılı mıydı?
- Evet Memur Bey
- İlk yardım çantanız?
- Eksiksiz yerinde Memur Bey
Bakmış olacağı yok memur;
- Oyun havası var mı?
- Var Memur Bey
- Aç müziği!
- Tamam Memur Bey
- Sesi yükselt!
- Tamamdır Memur Bey...
- Şimdi ben oynuyorum sen para yapıştırıyorsun!
fıkraoku.com
Bir gün adamın biri en büyük oğlundan su istemiş.
Oğlu da "Öf baba, her şeyi benden istiyorsun, işim var." deyip vermemiş.
Ortanca oğluna "Oğlum sen ver." demiş.
Ortanca oğlu da "Abime söz geçiremedin benden mi istiyorsun?" demiş ve vermemiş.
En küçük oğlu da babasına demiş ki:
- Baba sen bu iki terbiyesize bakma, kalk bir bardak sen iç bir bardak da bana ver.
fıkraoku.com
Bir gün biri Anadol marka arabasıyla yolda gidiyormuş ama birden arabası bozulmuş. Yoldan tam o sırada çok güzel bir Ferrari geçiyormuş. Neyse adam durdurmuş arabayı, anlatmış olayı. Ferrarinin sahibi demiş ki
- Seni şehire kadar çekerim, ama dikkat et hızlı gidebilirim, eğer hızlı gidersem beni uyarmak için selektör yap ben anlar yavaşlarım.
Ferrarinin sahibi sürmüş arabayı birden yolda kendini kaptırıp bir Porche ile yarışmaya başlamış Tabi arkada Anadol selektör yapa yapa gidiyorlarmış tam o sırada üstlerinden bir polis helikopteri geçmekteymiş. Helikopterdekiler olayı merkeze bildirmişler:
- Efendim bir Ferrari ile bir Porche kapışıyor Anadol takside onları geçmeye çalışıyor, demiş.
fıkraoku.com
Bir gün şanssız bir adam seyhat etmek üzere uçağa biner ve uçağın motoru arzalanır.sonra çareyi yük atmakda bulurlar yükleri atsalarda uçak düşmeye devam eder son çare yolcu atmaya karar verirler ve kura çekerler.kura bu adama çıkar.Adam ben bunu kabul etmem der.yolcularda o zaman sen bir çare bul derler.Adam da size bir soru soracağım eğer bilirseniz atlayacağım der.yolcularda tamam der.Adam,şu adamın bir ayağındaki parmak sayısıyla benim bir ayağımdaki parmak sayısının toplamı kaçtır diye sorar.yolcular hep birlikte on diye bağırır.Adam sevinçli bir şekilde hayır bilemediniz onbir der ve ayaklarını çıkartırlar birde bakarlar şanssız adamın ayağında altı parmak diğer adamın ayağında dört parmak.