Karadeniz Fıkraları

Karadeniz Fıkraları Arşivi

Bizim Temel birgün elinde bir çantayla havaalanına geliyor. Havaalanındaki güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet alarm veriyor, bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel'e soruyor:

- Çantanızda ne var

Temel:

- Kuş yemi var diyor.

Gorevli:

- O zaman bir daha geçin bakalım diyor ve Temel tekrar geçiyor ama alet yine ötüyor bunun üzerine görevli Temel'e çantasını açmasını söylüyor ve Temel çantayı açınca görevli çantada mücevher, altın, saat gibi değerli şeylerin olduğunu görüyor ve Temel'e soruyor:

- Hani kuş yemi vardı çantada?

Temel:

- Valla ben bunları götürüp kuşun önüne koyuyorum ister yer ister yemez...



Reyhan

 

Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;

-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.

Sıra Türkiye`ye gelir ve Temel başlar anlatmaya:

-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağıya indik ama hiç birşey bulamadık. Öyleyse bizim atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.



Reyhan

 

Bir genetik kongresinde herkes icatlarını anlatıyormuş;

İngilizler bizler balık ve devenin genlerini birleştirdik, kolesterolsüz et ürettik demişler.

Fransızlar; tavuk ve inek genlerini birleştirdiklerini bu sayede hızlı bir üreme gerçekleştirip et problemini ortadan kaldırdıklarını anlatmışlar.

Temel de;

-Biz, karpuz ve hamam böceği genlerini birleştirdik demiş. Bu sayede karpuzu kesince çekirdekler sağa sola kaçıyor ve çekirdeksiz karpuz yiyoruz.



Reyhan

 

Naziler üç kişi; İngiliz, Fransız ve Laz'ı esir almışlar ve sonuçta ölüm cezasına çarptırmışlar. Ve askerler soruyor:

- Beyler Giyotinle mi ölmek istersiniz? Asılarak mı? Kurşuna dizilerek mi?

İlk önce Fransız yanıt verdi:

- Benim atalarım hep giyotinle öldüler ben de giyotinle. Onu almışlar kafasını yerleştirmişler giyotine. Giyotini üstten bırakıyorlar.Tam kafasına 2 santim kalınca giyotin duruyor. Maalesef giyotin bozuk Almanlar sinirleniyor. Çünkü bu durumda Fransız kurtuldu.

İngiliz:

- Arkadaşlar, asılarak ölmek çok kötü beni de giyotinle öldürün. İngiliz uyanıklık yapıyor. Almanlar giyotini tamir ediyorlar. Ama olay aynı şekilde cereyan ediyor. Sonuçta İngiliz de kurtuluyor. Sıra bizim laza geliyor. Bizim Temel de uyanık:

- Arkadaşlar asılarak ölmek gerçekten çok kötü. E zaten giyotin de çalışmıyor. En iyisi beni kurşuna dizin.

Reyhan

 

Veli efendi hipodromuna giden Temel atlar start alır almaz favorisi olan atı elinde dürbünle takip ederek bir yandan da

-Ulanım benum, ya bak nasıl da yel gibi gidey diyerek atını teşci eder. Gerçekten de Temel'in atı en öndedir. Etraftakiler gıpta ile Temel'e bakarlar, Temel dört köşedir. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel'in atına yetişip geçmeye başlarlar. Derken Temel'in atı en sonuncu duruma düşer. Temel etrafın alaylı bakışlarına aldırış etmeden tezahürata devam eder.

-Uy aslanım benum ya bak nasılda hepsini önine katti getiriy.

Reyhan

 

Bir İngiliz bir Fransız bir de laz vampir havada uçuyorlarmış.

Birden İngiliz vampir aşağıya dalmış ve bir dakika sonra ağzı burnu kan içinde çıkmış. Diğer vampirler "ne yaptın" diye sormuşlar o da "şu aşağıdaki evi görüyor musunuz?" demiş. Vampirler de "evet" demişler. "İşte o evde bir bakire genç kız vardı, kanı çok lezzetliydi" demiş ve uçmaya devam etmişler.

Birden Fransız vampir de aşağıya dalmış ve o da kanlar içerisinde geri gelmiş. Diğerleri ona da "ne yaptın?" diye sormuşlar. O da "şu aşağıdaki evi görüyor musunuz?" diye yanıtlamış,"evet" demiş diğerleri "onun yanındaki ahırı da görüyor musunuz" diye devam etmiş. Yine "evet" demişler. Fransız Vampir devamla "işte orada çok güzel bir kısrak vardı onun kanını emdim çok lezzetliydi" demiş.

Neyse vampirler uçmaya devam etmişler. Birden laz vampir de aşağıya dalmış ve ağzı burnu kan içinde geri dönmüş. Vampirler ona da sormuşlar "sen ne yaptın" diye. Laz Vampirde "şu aşağıdaki evi görüyor musunuz?", "evet" demiş diğerleri "peki yanındaki ahırı görüyor musunuz?" diye sürdürmüş laz, yine "evet" diye yanıtlamışlar, "peki onun yanındaki direği de görüyor musunuz? " diye yeniden sormuş, diğerleri yine "evet" demişler Laz iç çekerek" ha ben görmedim de!" demiş.

Reyhan

 

Temel bir gün bankadayken soyguncular bankayı basmışlar. Bankadakilerin önce paralarını alıp sonra da vuruyorlarmış. Sıra Temel?in yanındaki bayana gelmiş. Soyguncu, "Adın ne" diye sormuş. "Ayşe" demiş. Soyguncuya da "İyi benim annemin adı da Ayşe" deyip kadını serbest bırakmış. Sıra Temel?e gelmiş, soyguncu ona da adını sormuş.

Temel: "Adum Temel, ama arkadaşlar bana Ayşe derler..."

Reyhan

 

Fadime kumar oynarken Temel de arada sırada gidip durumu soruyormuş:
- "Nasıl gidiyor kanaryam?"
- "Kaybediyorum."
Bir müddet sonra yine...
- "Nasıl gidiyor güvercinim?"
- "Kaybediyorum."
Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş:
- "Neden karina hep kus adlarıyla hitap ediyorsun?"
- "Bu kadar kişinin içinde kuş beyinli diyemem ya.." diye fısıldamış Temel.

Reyhan

 

Temel yeni aldığı BMW si ile Trabzona gidip hemşehrilerine hava atmak ister. Yakınlarına telefon açar. Ula beni karşılayın 12'de yola çıkayrum saat 6'da ordayım. Dediği gibi 12'de yola çıkar ve 6'da Trabzon'a varır. O gün hasret giderir, ertesi gün yola çıkacaktır. İstanbul'daki yakınlarına telefon açar ula beni karşılayın 12'de yola çıkayrum 6'da ordayım. Yakınları saat 6'da Temel'i karşılamaya çıkarlar. Temel yok. Saat 7 olur, temel yok. 8,9,10,11,12.....sabahın ilk ışıklarına doğru temelin arabası gözükür. Tanıdıkları panik içinde temele sarılırlar, nooldu temel bi kazamı geçirdin. Yok hemşerum ne kazası be, hep bu Alaman gavuru yüzünden oldu. Arabayla gitmek için 5, geri gelmek için 1 vites koymuşlar....

Reyhan

 

Temel kamyonu ile dik bir yokuştan süratle inerken birden kamyonun freni patlamış. Telaşla kamyonu nereye süreceğini düşünürken sağında kalabalık bir pazar yeri görmüş. Kamyonu o tarafa sürersem yüzlerce kişi ölür diye düşünürken sol tarafında da boş bir inşaat ve önünde oynayan küçük bir çocuk fark etmiş. Bir çocuğun kaybı, yüzlerce kişiyi öldürmekten daha iyidir. Allah'ım, beni affet, diyerek kamyonu o tarafa çevirmiş.

Ertesi gün, gazetelerde manşet:

Pazara dalan kamyon 120 kişiyi biçti!

Hastanede yatan Temel'e olayı araştıran komiser; Oğlum, olay nasıl oldu? Anlat bakalım, demiş. Temel de hala şaşkın:

Amirim, her şey o ufak çocuğun pazar yerine doğru kaçmasıyla başladı.

Reyhan

 

Fıkra Ekleyin

Komik Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Karadeniz Fıkraları:

1[2]345... Son Sayfa

Karadeniz Fıkraları Arşivi