Hayvanlarla İlgili Şiirler

Hayvanlarla İlgili Şiirler Arşivi

Tavuklar haykırıyor

Gıdak gıdak gıt gıdak

Nasıl boyun kırıyor

Şu çapkın horoza bak



Baba hindi kabarmış

Ne büyüklük ne gurur

Hep kendini yaz ve kış

Böyle metheder durur



Yine yalpa vurarak

Dolaşıyor ördekler

Su başında durarak

Karşıya yüzecekler



Kazların hiç doymayan

Kursakları ambardır

Çekilir mi bu hayvan

Ne çirkin sesi vardır



YAŞAR NABİ NAYIR

dersimiz.com

Tilki hocanın iyiliği tutmuş bir gün
Hacı leyleği yemeğe buyur etmiş
- Ama, demiş tilki, bizde misafir
Umduğunu değil bulduğunu yer.
Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş
Bir çorba çıkarmış topu topu
O da sulu mu sulu
Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta.
Leylek gagasıyla uğraşadursun
Tilki bitirmiş hepsini bir solukta.
Leylek kızmış, ama çekmiş sineye.
Bir zaman sonra
O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe.
- Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem?
Ben dostlara naz etmesini sevmem.
Tam saatinde gelmiş.
Leyleğe türlü diller dökmüş.
Şu güzel bu güzel,
Hele yemeğin kokusu
Gel iştahım gel!
Gerçi tilkilerin iştahı
Pek nazlı değilmiş ama
Et kokusu başka şeymiş.
- Kuşbaşı galiba, demiş
Bayılırmış etin böylesine
Hele kıvamında pişmişine.
Derken yemek sofraya gelmiş,
Gelmiş ama nasıl?
Kokusunu al, eti arada bul!
Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde
Tam leyleğin gagasına göre
Tilki burnunu burgu etse nafile.
Kısmış kuyruğunu evine dönmüş.
Aç kaldığına mı yansın
Bir kuşa rezil olduğuna mı?
El alemi aldatanlar
Bu masal size:
Bir gün sizi de sokarlar
Kurduğunuz kafese.

LA FONTAINE
Çeviri: Sabahattin Eyuboğlu

dersimiz.com

Bir buğday tanesine

Dört elle sarılıyor.

Uyuşuk tembellere

Bakıp da darılıyor.



İbret alın çocuklar

Çalışkan karıncadan.

Uyuşuk tembellerden

Var mı hiç adam olan?



Bülent ÖZCAN

dersimiz.com

Havalı Meryem havalı

Gel hele gel hele gel

Almış eline kavalı

Çal hele çal hele çal



Sekili oğlak sekili

Ho gele ho gele ho

Gözleri sürme çekili

Ho gele ho gele ho



Sekili atım sekili

Dah gele dah gele dah

Alnına akmış kakili

Dah gele dah gele dah



Ak kuşlar kara kuşlar

Geh cücü geh cücü geh

Kar altında donmuşlar

Vah cücü vah cücü vah



Ali YÜCE

dersimiz.com

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA





İlkeldi yerler gökler

Canlı cansız dağ taş

Uçan kuş uçmayan kuş

Hava su bitki toprak

İlkeldi aylar yıllar

Sevmek ölmek yaşamak

İlkeldi göz yaşları

İlkeldi gülmek ağlamak



Milattan baruttan önce

Biledi baltasını Gamba

Sürterek ön dişlerini

Çıktı mağradan dışarı

Baltasının ağzı yalap yalap

Daldı Silpius ormanına

Keserek ışığı gölgeyi

Korkuyu korkutarak





BİR BOĞAYA RASTLADI





Önde korku arkada Gamba

Tırmandılar Silpius dağına

Yüzü sararmıştı korkunun

Tutulmuştu dizleri

Önce büzüldü küçüldü korkucuk

Sonra silkini verdi birden

Bir boğa oldu kocaman

Bir boğa ki bin başlı

Gözleri çıngıl çakmak

Soluğu göğü yakıyordu



Puf dedi korku-boğa

Ağzından fışkırdı öfkesi

Çıktı göğe indi yere

Dağları ufalttı gölgesi

Çoğaldı boynuzları bin bin

Gitti öte öte korku-boğa

Geldi beri beri bin bin

Bin bin yürüdü ayakları

Gözleri baktı bin bin

Soluğu ölüm kokuyordu





PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI





Uuu dedi uludu Gamba

Irgalandı Silpius dağı

Çoğaldı elleri ayakları

Yüreği çoğaldı bin bin

Çıktı göğe indi yere

Savrudu baltasını bin bin

Bin başlı boğa üzerine

Devrildi yere boğacık

Ormanı sularken kanı

Ağlıyordu gözleri bin bin



Sürterek odunu oduna

Yaktı ilk ateşi Gamba

Pişirip yedi korku-boğayı

Yalap yalap dilleri

Gözleri çıngıl çakmak

Yaladı ellerinin kanını

Sildi kıllı gövdesine

Sonra mağarasına girdi

Gömüldü karanlığın içine

Taş yastığa koydu başını

Uzandı taş yatağına





BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ





Gözlerini yumar yummaz

Daralmaya başladı mağara

Gamba şişmeye başladı

Dirildi karnında korku-boğa

Oflayıp puflayarak bin bin

Ateşin üstünden atlayarak

Deşiniyordu Gamba'nın karnında

Binlerce boynuzlarıyla



Daraldıkça daraldı mağara

Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık

Yamyassı oldu gövdesi

İki duvar arasında

Tepiniyordu karnında boğa

Binlerce ayaklarıyla

Çıkarak göğe inerek yere

Pişirip yiyordu Gamba'yı

Binlerce dişleriyle







BAŞLADI YENİ BİR GÜNE





Yiyip bitirince Gamba'yı

Uyudu bin başlı boğa

Küçülmeye başladı korku

Büyümeye başladı mağara

Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş

Bitti bin yıllık gece

Çıktı Gamba'nın karnından

Bin başlı boğa

Gitti geldiği yere



Uuu dedi uyandı Gamba

Fışkırttı sevincini göklere

Biledi baltasını bin bin

Sürterek ön dişlerine

Gözleri çıngıl çakmak

Baltasının ağızı yalap yalap

Düştü korkunun peşine

Korkarak korkutarak

Başladı yeni bir güne



Ali YÜCE

dersimiz.com

Kedim henüz bir yaşında;

Uyur hep soba başında.

Hem cesurdur, hem de kurnaz.

Bir tıkırtı duyar duymaz.

Uyanır, aslan kesilir;

Gözleri volkan kesilir.

O geldiği günden beri

Bizim evin fareleri

Damdan, tavandan indiler,

Birer deliğe sindiler.

Koşup yakalıyor hemen

Yuvasından, deliğinden

Çıkanları diri diri.

Artık bunlardan hiç biri

Dolaplarıma girmiyor,

Kitapları kemirmiyor.



Halit Fahri OZANSOY

dersimiz.com

Şu ağacın tepesinde

Var bir sincap

Ceviz kırar, yemek arar.



Her gün göremem ki

Saklar onu

Anne yapraklar.



Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

dersimiz.com

Emdiniz arılarım elma çiçeklerini,

Doldurdunuz bahçenin bütün peteklerini

Şimdi, tutun baharın, tutun eteklerini,

Gökte vızıldayarak uçun, uçun arılar.



Beyaz beyaz dallara, çiçeklere kondunuz,

Tepeler çıktınız, ovalara indiniz,

Bir çiçekten emip bir bu ota döndünüz

Haydi tepemden halka halka geçin arılar.



Böğürtlen içinde altın bir eviniz var,

Odalarınız sarı sarı balla doludur,

Beni de evinize davet edin bu bahar,

Sofranızda bana da bir yer açın arılar.



Ceyhun Atuf KANSU

dersimiz.com

Tavan arasına kaçan çocuk

erik ağacından görünen göğü düşünür

akşamın acısı içine çökünce uyur



benim küçük bir kedim vardı

ahmak bir ayak ezdi

benim en güzel çocukluğumu

ahmak bir ayak ezdi



ağaçların arasında unutulan çocuk

yapraklarda güneşi görür

ve hareli denizlerde gezdiği günü düşünür



küçük kedim bana sürün

kediler ağlamaz

çöp tenekelerinde ölür

sıska kediler

damlardan çok mezbelelerde görünür



küçük kedim

molozlu sokakların ağır uykusundan gerin

bilirim ki sen

bu çöplükten değilsin

benim gibi garipsin

ikimizin de unuttuğumuz

kuşları bol

ağaçları bol bahçelerdensin

koca duvarlı sokaklarda sıkılmışsın

ve canından bıkmışsın



Asaf Halet ÇELEBİ

dersimiz.com

Aman, şu sivrisinek,

Sözde bir eski bestekârmış da,

Şimdi işsiz, açıkta kalmış da...

Kovarsınız gitmez.

Söylenir, sızlanır durur, arsız,

Her zaman işte böyle: Vızzz, vızzz, vızzz...



Orhan Seyfi ORHON

dersimiz.com

Şaşıyorum şu küçük balıklara:

Nasıl yaşıyorlar denizde

Böyle ömürlerinin sonuna kadar?

Hiç merak etmiyorlar mı yeryüzünü,

Doğan ayı, batan günü?

Sudan başka yer bilmiyorlar,

Ne mevsimlerin değiştiğinden,

Ne günlerin geçtiğinden haberleri var.

Kıskanıyorum şu ufacık balıkları :

Neden bizden iyi yüzüyorlar?

Onların bizim gibi

Ne eli, ne ayağı var!..



Şükrü Enis REGÜ

dersimiz.com

Horoz erkek tavuk dişi

Yumurtlamak onun işi

Yemi çiğnemeden yutar

Gagası var yoktur dişi



Yumurtadan çıkar civciv

Büyüyünce tavuk olur

O da yumurta yumurtlar

Yeni civcivler için



Ali YÜCE

dersimiz.com

Şiir Ekleyin

Eğitici Çocuk Şiirleri Ana Sayfa

Diğer Hayvanlarla İlgili Şiirler:

[1]2345... Son Sayfa

Hayvanlarla İlgili Şiirler Arşivi