Ben öğretmen olmak istiyorum.
Ben, şairimin mısralarında dil,
Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül,
Aşığımın sazında tel,
Öpülesi bir el olmak istiyorum:
Ben, öğretmen olmak istiyorum...
Ben, çaresizliğin filizlendiği yerde ümit,
Korkunun mayalandığı yerde yürek,
Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek olmak istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum...
Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak,
Şu yetim çocuğa yanan bir ocak,
Çorak toprağa yağan yağmur,
Azgın sulara bend,
Mehmed'imin elinde çağlar açan kılıç,
Doktorumun elinde derman saçan neşter
Mimarımın,mühendisimin elinde pergel, cetvel,
Ben ana ben baba,
Ben Fatih, ben İbni Sina,
Ben Mimar Sinan olmak istiyorum:
Ben, öğretmen olmak istiyorum...
Ben öğretmen olmak istiyorum...
Vatan evladına Türklüğü öğretmek için,
Ben öğretmen olmak istiyorum
İstiklal marşını gururla söyletmek için,
Ben, öğretmen olmak istiyorum
Milletimi "muasır medeniyet seviyesine" yükseltmek için...
Ben,zehirli mantarların,
Deve dikenlerinin ,
Ayrık otlarının boy attığı verimsiz bir toprak değil,
Ben;
Kırlarında elvan elvan çiçeklerin açtığı,
Dağlarında hür kuşların uçtuğu,
Pınarından susayanın içtiği,
Yollarından yiğitlerin geçtiği,
Çiftçisinin başak başak kardeşliği biçtiği
Bir vatan olmak istiyorum:
Ben öğretmen olmak istiyorum...
Ben öğretmen olmasam diyorum...
O zaman kim öğretir güzel Türkçemi
Henüz anne diyen dillere,
Kim öğretir insanlığı,duyguyu genç nesillere,
Kim öğretir büyüğünü saymayı,
Küçüğünü şefkat ile sevmeyi?
Ben öğretmen olmasam diyorum...
O zaman şu körpe fidan
Nasıl öğrenecek sert rüzgarlara göğüs germeyi,
Nasıl öğrenecek , çiçek açıp meyve vermeyi?
Şu gelinlik kızım ,
Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım
Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi;
Vatan için,millet için ,bayrak için
Göz kırpmadan ölmeyi?
Ben öğretmen olmalıyım diyorum;
Çünkü vatanımı severim,
Çünkü bilirim vatan için ölmesini...
Alnımda şeref tacıdır
Tarihim,Cumhuriyetim,Türklüğüm...
Ben öğretmen olmalıyım diyorum;
Çünkü heyecan veriyor bana
Şu çeşme, şu kervansaray, şu cami, şu türbe;
Şu davul, şu zurna,
Şu halay, şu horon, şu bar, şu zeybek...
Bana heyecan veriyor
Anamın yazmasındaki oya, söylediği ninni , ağıt.
Tat alıyorum ekmeğimden, aşımdan
Gurur veriyor bana milli kültürüm...
Ben öğretmen olmalıyım diyorum;
Çünkü biliyorum affetmesini,
Biliyorum asil duygularla insanları sevmesini...
Ben öğretmen olmalıyım diyorum;
Çünkü inkar etmiyorum tarihimi
Hor görmüyorum geçmişimi,
Atalarım önümde en büyük rehber diyorum.
Çünkü ben özenmiyorum
İnsana , insanlığa saygı duymayan hiçbir fikre,
Çünkü ben bel bağlamadım
Örfüme, adetime, dinime ters düşen çirkinliklere...
Sen öğretmen olmalısın kardeşim;
Sen namussun, vicdansın, adaletsin...
Sen müsbet ilimsin kardeşim
Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan...
Sen, buram buram tüten vatan sevgisi,
Sen, burcu burcu kokan Türklük duygususun.
Sen öğretmen olmalısın kardeşim,
Sen öğretmen olmalısın...
Biz öğretmen olmalıyız kardeşlerim;
Biz görmeyenlere göz,
Duymayanlara kulak,
Yürüyemeyenlere ayak olmalıyız...
Biz öğretmen olmalıyız kardeşlerim kızıyla, erkeğiyle
Layık olabilmek için
"Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diyen
Ulu önder Atatürk'e...
Biz şairlerimizin mısralarında dil,
Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül,
Aşıklarımızın sazlarında tel,
Öpülesi bir el olmalıyız :
Biz öğretmen olmalıyız.
M. Nejat SEFERCİOĞLU
dersimiz.com
Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;
Ta içimden birisi gidecek uça ese...
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.
Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün;
Ta içimden birisi koşacak ardınızdan....
Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.
Sonra bir gün bir zil çalacak yine
Hiç kimseler kimsecikler duymayacak,
Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz...
Ta içimden birisi kalacak oralarda
Ben gideceğim.
Zeki Ömer DEFNE
dersimiz.com
Sen volkanımdaki lav
Patladıkça kustuğum
Sen içimdeki damla
Köpürdükçe yuttuğum
Sen yarınlara mimar
Betonlarla avuttuğum
Sen aynadaki ben
Sırsız camda unuttuğum
Yanılgımın kuyusundan
Başkaldırıyor gözlerin
Gözlerin zehir zemberek
Rengini taşıyor gerçeğin
Sen düne tutsak çocuğum
Bugün kelepçeliyse ellerin
Sen değilsin
Sana bugünü doğuran ben suçluyum
Ayşe TEKİN
Ayşe TEKİN
Kınık köyünün büyük beyaz okuluna,
Pencerelerden bir baktım,
Selâhattin öğretmenin sesi geliyordu.
Öğrenciler taş kesilmiş dinliyordu.
Neler diyordu, o duvarlar biliyordu.
Kımıldamadan öyle kaldım,
Okula güneş vuruyordu.
O, karşımda dinlendiren aydınlık
Gönlüme vuruyordu bir parçası.
Düşüncemi tuttum, açıklara saldım.
Bir at koşar gibi çayırlarda
Selâhattin öğretmen konuşuyordu.
Köyün kara toprak evleri,
İlerde her şeyden habersiz
Kendi hayatını yaşıyordu.
Talip APAYDIN
Talip APAYDIN
Sevgili öğretmenim,
İnan sen bir ışıksın.
Yanarsın gece gündüz.
Aydınlatırsın bizi.
Doğruyu, güzeli,
Bize sen öğretirsin.
Vatanıma sevgiyi,
Kalbimize sen korsun.
Çevreni aydınlatır,
Bir mum gibi erirsin.
Anne - baba gibisin,
Bizi, bağrına basarsın.
Fethi BOLAYIR
dersimiz.com
Sabahleyin en erken,
Yataktan kalkan benim.
Okuluma koşarken,
Günaydın öğretmenim.
Her zaman seversiniz,
Bilgiler verirsiniz.
Çalış, öğren dersiniz
Sevgili öğretmenim.
Bu yurdun kızı oğlu,
Tuttuk en aydın yolu
Kalbim sevgiyle dolu,
Hayatım öğretmenim.
Severek sayıyorum,
Üzmemek istiyorum,
Geçiyor böyle günüm,
Biricik öğretmenim.
dersimiz.com
Öğretmenim
Anadolunun bir köyünde
Mevsim kış kar yağıyor
Buza kesmiş doğa
Rüzgar uğulduyor
Bir kutup havasıdır
Yol iz görünmüyor
Bir kerpiç odaya kapandım
Birkaç öğündür de açım
Öğretmenim ya
Gururum engel oluyor
Açlığımı anlatmaya
Ertesi sabah
Pırıl pırıl bir güneşle uyanıyorum
Güneş gülümsüyor
Kapımda bir kız çocuğu
Gülümsüyor
Elindeki tepside
Tereyağı peynir ve ekmek gülümsüyor
Köy gülümsüyor
Öğretmenim
Anadolunun bir köyünde
Konuşuyorum yaşlı-genç çoluk-çocuk
Gülmece oynuyoruz sokak tiyatrosunda
Adını 'tatlı diyaloglar' koydum
Baş rolde oynuyorum
İnanın sevgiyle şavklanıyor kara gözleri
Açıyorlar gönüllerini evlerini
Buyur ediyorlar
Uğurlarken yoldaş veriyorlar
En güzel dileklerini
Öğretmenim
Anadolunun bir köyünde
Her sevinci her acıyı paylaşanların içinde
Sıcaklığını duyumsuyorum yüreklerin
Öğretmeye çalışıyorum
Doğruyu-eğriyi bilimi aydınlığı
Özgürlüğü ve bağımsızlığı
Öğretmenim
Anadolunun bir köyündeyim
Burada öğreniyorum binlerce yıllık gerçeği
En güzel bilgiyi
En insancıl sevgiyi
Bırakın Hitit'i Kibele'yi
Mevlana Yunus ve Hacı Bektaş?lar
Burada yaşıyorlar
Ben onlardan öğrendim bu bilgiyi
Ne kadar karartılsa da
Yarasalar kartallar akbabalar sarsa da
Burada insan ve toprağın özü bir
Özümüz sevgi
Sevgi Anadolu
Birbirine karışmış onbin koku
Bir varlıkta can bulan on bin doku
Öğretmenim
Bir bozkır köyünde Anadolunun
Bu köyü seviyorum
Ülkemi seviyorum
Artık biliyorum
Hiçbir sömürgeci
Hiçbir işbirlikçi
Hiçbir sapkınlık
Hiçbir ayrımcı ideoloji
Tutsak alamaz Türkiyemi
Altan ARISOY
dersimiz.com
Yurdumuz uçsuz bucaksız
Gökte yıldız kadar köylerimiz var
Ama uzak ama harap ama garipsi
Alın benim gönlümden de o kadar
Uçsuz bucaksız köylerimizde kuşlar gibi
Her sabah çocuklar size uçar
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç
Alın benim gönlümden de o kadar
Siz kara göklerin yıldızları
Işıtın yurdumuzu sabaha kadar
Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu
Alın benim gönlümden de o kadar...
Cahit KÜLEBİ
dersimiz.com
Doğuda,batıda benim izlerim,
Güneyde,kuzeyde benim özverim.
Dağlar yol versin,ister vermesin,
Dağı,taşı deler yine giderim.
Devletin çatısı benim eserim,
Ata'mın dediği yolda giderim.
Anamdan,babamdan hatta kendimden,
Bizleri kurtaran eli severim.
İster bozkır olsun,isterse çorak,
Orası bir vatan,kutsal bir durak.
Işığı yakmaktır, benim görevim,
Bizlere yakışmaz,geride durmak.
Ayfer TOMRUK
dersimiz.com
Bilmezdim okuttun dönmez dilimi,
Yazar eyledin sen tutmaz elimi
Bize mi adadın öğretmenim kendini,
Canım öğretmenim ilimden bir gömleksin.
Koruyup gözetip sakındın gözünde,
İçime sevgi dolduran gülen yüzünde,
Yıkılmaz bir çınarsın sen özünle,
Canım öğretmenim içimde bir yüreksin.
Bizim başarımızdı bütün emelin,
Sen üzülme solmasın hiç cemalin,
Gideceğim, gösterdiği yoldan Mustafa kemal'in,
Canım öğretmenim sen önümde bir direksin.
Suçumu bağışlayıp hep af edersin,
Kötülüğe karşı iyiliği seçersin,
Bizim çilemizi hep sen çekersin,
Canım öğretmenim dilimde bir dileksin.
Büyüyüp kendi yolumu bulursam,
Kötülüğe haksızlığa karşı durursam,
Bende bir gün öğretmen olursam,
Canım öğretmenim önümde bir örneksin...
GÜL YILMAZ
NİĞDE ÇOK PROĞRAMLI LİSESİ 9/A SINIFI
ELBİSTAN/KAHRAMANMARAŞ
GÜL YILMAZ
Mavi bir ışık yandı gözlerimde
Gökyüzü öyle yakın
Çocuklar doğacak çocuklarım
Ve öyle yağmur ki toprak koklarsın
Ellerim bütün hayvanlar âlemi
Hangi ağacı çalsam açıyor
Uzaylar uslu
Yönlerim yörük
Mavi kalemle yordum bu düşü
Su resimleriyle öğrencilerin
Göğerttik bozkırın sarı defterini
Şu yoncalar yurttaşlık bilgisi
Geçen gün okudum söğütlerin tarihini
Bir çiğdem var onlar kadar yiğit
Şu bey şu eşek şu yaban şu işçi arı
Biz beş sınıfta kaldırdık bütün sınıfları
Korkuluklar ektiği kargaları biçsin
Sevginin de kendi planları var
Beş yılları yıldızları dokuz ayları
İlerde yarım kalmış bir okulun duvarı
Duvarcı diyor varım diyorum ben de
Gitsin bütün okumuş filler gülistana
Ben Türküm bu bozkırda çalışmaya geldim.
Can YÜCEL
dersimiz.com
Yolsuz köye gittin yaya
Gönül verdin cagdasliga
Karanligi del dedinya
Delecegim ögretmenim
Olur ettin olunmazi
Deldin kaleminle tasi
Bil dedinya bilinmezi
Bilecegim ögretmenim
Karanligi yirta yirta
Cikacagiz aydinliga
Isik ol da ak dedinya
Akacagim ögretmenim
Kin gütmedin yüreginde
Hos gördün hep densizi de
Her bir cani sev dedinya
Sevecegim ögretmenim
Sor dedinya sen her seyi
Gör dedinya gercekleri
Yik dedinya hurafeyi
Yikacagim ögretmenim
Kuru ekmek zeytin yedin
Karda kista sürgün gittin
Bildiginden hic dönmedin
Ne büyüksün ögretmenim
Süleyman APAYDIN
dersimiz.com