Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

Nasreddin Hoca, Çarıklı Köyüne giderken ormanda kaybolmuş. Birkaç adamla karşılaşmış ama adamlar kaybolduğuna inanmamışlar.
- Koskoca Nasreddin Hoca ormanda kaybolmaz. Sen buraları avucunun içi gibi bilirsin, demişler.
Nasreddin Hoca bakmış olmayacak fikir değişikliğine giderek diğer karşılaştığı adamlara, nereye gidiyorsunuz? diye sormuş. Bir iki derken, üçüncü adam Çarıklı Köyüne gidiyorum, demiş.
Bunun üzerine Hoca, hah, ben de o köye gidiyordum, deyip adamla birlikte köye gitmiş.

Serdar Yıldırım

 

Bir gün Hoca, eşeğine binerek , arkasına takılan bir kısım insanlarla birlikte, camiden eve dönerken birdenbire durur, hayvandan iner ve yüzü insanlara dönük olarak eşeğe ters biner, yani semere ters oturur. Bunu görenler yaptığı hareketin nedenini sorarlar. Hoca şöyle der:

- Düşündüm taşındım, eşeğime böyle binmeye karar verdim çünkü saygısızlığı hiç sevmem. Siz önüme düşseniz, arkanızı bana dönmüş olacaksınız; usulsüzlük saygısızlık olur. Ben önde gitsem, size arkamı çevirmiş olacağım ki bu da doğru değildir. Böyle ters bindiğim zaman ise hem ben önünüzden giderim, siz de ardımdan gelmiş olursunuz; hem de karşı karşıya bulunuruz!

Mert

 

Eşeği kaybolan Subaşı, ateş püskürmüş:

-Çabuk benim hayvanımı bulun, yoksa karışmam! Diye bağırmaya başlamış. Herkesi bir telaş , bir korkudur almış. Eşeği aramak için dört bir tarafa dağılan Akşehirliler , yolda Hoca'ya rastlamışlar:

-Aman Hocam, bize yardım et. Yolda sahipsiz bir eşek bulursan hemen yakala nolur.

-Eşek kimin?

-Subaşının. Demişler. Hoca da: "Peki ararım" demiş ve türkü söyleye söyleye yolunu sürdürmüş. Karşısına çıkan bir köylü :

-Hocam, böyle türkü söyleyerek ne yapıyorsun? Deyince , Hoca:

-Subaşının kaybolan eşeğini arıyorum! Demiş. Adam , yine sormuş:

-Peki , böyle türkü söyleyerek eşek mi aranır a Hoca?

-El elin eşeğini elbette türkü söyleyerek arar. Hele eşek zorla aranıyorsa. Üstelik Subaşınınsa....

Mert

 

Hoca'nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş:

-Hoca efendi demiş,size bir şey danışacağım.

-Buyrun sorun. Demiş Hoca, adam sözünü sürdürmüş:

-Geçen gün , komşuların size ait olduğunu söyledikleri bir inek, tarlada bizim ineğin karnını vurup öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek? Hoca , sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra :

-Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya!..

-Teşekkür ederim kadı efendi.

-Sahibinin de bu işte suçu yok;ne bilsin böyle olacağını? Adamın yüzü gülmüş, tekrar söze başlamadan önce:

-Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninki imiş. Hoca , yerinden doğrulup:

-Bak demiş, şimdi iş değişti. O halde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! ...

Mert

 

Bir gün öğrencinin biri Nasrettin Hoca'nın yanına gelir ve sorar;
- Hocam, İngilizce konuşmak günah mıdır? Nasrettin Hoca;
- Yes, der.

fıkraoku.com

 

Nasrettin hoca bir gün ağacın dalına çıkmış. Elinde de balta varmış. Başlamış dalı kesmeye. Aşağıdan geçen bir yolcu.

- Hocam, hocam, sen oturduğun dalı kesiyorsun demiş. Hoca aldırmamış, kesmeye devam etmiş. Beş dakika sonra, hoca daldan aşağı düşmüş ve yolcunun yanına gitmiş.

Yolcu daldan düşeceğimi bildin öyleyse ne zaman öleceğimi de bilirsin. Hadi söyle

Ahsen

 

Nasrettin Hoca yolculuğu sırasında tenha bir yer olan mezarlıkta elbiselerini yıkar, kuruması için astığı bir sırada kuvvetli bir rüzgar esip giysilerini alıp götürmüş. Hoca da giysilerinin ardınca koşarken birkaç yolcuya rastlamış. Yolcular, böyle çıplak halde mezarlıkta ne aradığını sormuşlar. Hoca da;
- Görmez misiniz, çıplak bir ölüyüm, su dökmeye çıktım, şimdi yine kabrime gidiyorum

fıkraoku.com

 

Bir gün Nasrettin Hoca öğretmen olmuş. Çocuklara alfabeyi öğretecekmiş ama bir türlü öğretemiyormuş. Bir gün çok erken kalkmış okula gitmiş, bütün öğrencilerin oturaklarına raptiye koymuş ve çıkmış. Öğrencilerle beraber sınıfa girmiş. Bütün çocuklar oturmuşlar ve "AAA" diye bağırmışlar. Nasrettin Hoca da bunun üzerine:
- Bugün A'yı öğrendiniz yarın da B'yi öğreneceksiniz, demiş.

maviş

 

hoca on akçeye bir şalvar satın almış.tam sardırıp gideceği sırada gözüne bir cübbe ilişmiş.beğenmiş.kaça ? diye sormuş. oda on akçe demiş dükkancı

hoca:şalvardan vaz geçtim al şalvarı onun yerine cübbeyi ver demiş. cübbeyi giymiş dükkandan çıkarken dükkancı seslenmiş

hoca efendi nereye? cübbenin parasını vermedin!

ne parası diye çıkışmış hoca onun yerine şalvarı verdim ya..

iyi ama şalvarın parasını da vermemiştin ki...

o zaman hoca

yahu sen ne tuhaf adamsın , şalvarı almadım ki parasını vereyim ! demiş yürümüş.

maviş

 

Hoca bir gün eşeğini satmak için pazara götürüyormuş.yolda bakmış ki kuyruğu çamura bulanmış.hoca da kesmişkuyruğu heybesine atmış

pazarda birisi eşeği satın alacak olmuş ama kuyruksuz olduğunu görünce vazgeçmiş. bunun üzerine hoca adama :

sen hele pazarlıkta uyuşmaya bak, demiş, kuyruk uzakta değil heybemde...

maviş

 

Fıkra Ekleyin

Komik Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları:

12[3]45... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi