Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates`e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrat, gayet sakin:
- Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum demiş.
can
Bir gün Eflatun, öğrencilerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
- İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
- Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.
erdem adalı
Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill'e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
- Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim
muhtar
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill`i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
- Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.
Churchill, hemen cevap göndermiş:
- Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.
Eren Egeli
Bir filozofa sormuşlar:
- Şansa inanır mısınız?
Filozof :
- Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım
sema
Lokman Hekime:
-Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
enes
Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır.
Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
-Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
-Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
İrfan
Fransa hükümet ricalinden bir kadın Napolyon'un bir savaşta eleştiriye kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
Hazır Cevap
Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik'e göstererek fikrini sorar:
Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
-İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
- Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.
Zeynep
Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyraniye:
-Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani:
-Hiç üzülme dostum demiş. Zaten dünyaya da bakılacak surat kalmadı.
İrfan