İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler

İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler Arşivi

YILDIZELİ

Yıldızeli; dağların dik olduğu yer
Yıldızeli; toprağın pek olduğu yer
Yıldızeli; mertliğin sek olduğu yer
Yıldızeli sıradan bir ilçe değil,
Geçerken besmele çek, saygıyla eğil.

Kışlar sert geçer, karla kapanır yollar
Yağar da yağar, karları tartmaz dallar
Muhabbet bitmez, yiğitler tesbih sallar
Yıldızeli bu; anlatılmaz, yaşanır
Beyaz örtü üstüne sevgi döşenir.

İSMAİL MALATYA

İSMAİL MALATYA

Aralanmış kapıdan baktım ki yemekteler,
Kâh gözlemekteler kâh gözleme yemekteler...

Burası Kırşehir'dir, ilçe olarak Mucur,
Tandırında yapılan gözlemesi meşhurdur...

Buyur hocam, dediler gönülden davrandılar,
Gözlemenin yanında ayranı ve çayı var...

Gözleme, lezzetiyle sacda pişen bir yemek,
Domates, biber, kıyma, soğan ile pişecek...

Yağa, maydanoza, tuz, karabiber eklenir,
Sacdan alındığında ayranla, çayla yenir...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Konya?nın Mahalli Kurtuluş Günü
Konya büyük bir şehir, itibarlı hâliyle,
Tarihi çok eskidir, köklü ahalisiyle?

Manevi yapısıyla ulvî görev üstlenmiş,
Yüksek kültürleriyle savunmasını bilmiş?

Bütün ilçeleriyle, Rab?be gönül verilmiş,
Kurtuluş Savaşı?nda, mücadeleler vermiş?

Yaralı askerlere emek esirgenmemiş,
Lojistik desteklerle, hakikat gözetilmiş?

Kadını ve erkeği, ordu için çalışmış,
Muhafazakârlığı tüm illerle yarışmış?

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

?Yaşadım! ? demek için
Enez'de olmak yeter
Enez öyle güzel ki
Bir günü, ömre bedel
*
Örneğin; ufuklarda
Deniz, gök'le vals eder
Deniz ile semanın
Vuslatını gör yeter
*
Ege?nin kollarına
Meriç, burda atılır
Kurbağa seslerine
İnsan, burda bayılır
*
Enez?i bir kez gören
Bir daha görmek ister
Hele, kale burcundan
Deniz bambaşka güzel
*
Gönül bu, çok şey ister
Demez ki :"Bana yeter!"
Mavinin kucağında
Bir Kerem olmak ister
*
Enez?i bir kez gören
Yeniden görmek ister
Gala?nın sazlığında
Kuş olup uçmak ister
*
Semadirek önünde
Dalgaları seyretmek
Balıkçı ağlarını
Sulara atmak ister
*
Koca bir yarımada
Yüzerken mor sularda
Düşmansan,
?Dur, geçilmez! ?
nasıl der, görmek ister
*
Ve 1915 in
eşsiz Mehmetlerini
Yarımada üstünde
Uçarken görmek ister
*
0nu gören her gönül
0nda yaşamak ister
Upuzun kumsalında
Uzanıp yatmak ister
*
Enez?in meltemleri
Hayat iksiri üfler
Her insan, uykusundan
Burda uyanmak ister
*
Enez renkli rüyadır
İnsan hep görmek ister
İyotlu sularında
Sörf yapıp, yüzmek ister
*
Enez, ömrü uzatır
Enez, cana can katar
Doğal sebze, balık, bal
Enezde katar katar
*
Enez?in melteminde
İyot-kekik-meşe-çam
Taşından-toprağından
Koca bir tarih tüter

Ali Koç Elegeçmez
.......*.......
03.nisan.2019/çarşamba

ali koç elegeçmez

Adalar Denizi?nin kuzey sahillerinde
Saros denen körfezin başladığı o yerde
*
Kumsal, deniz ve tarih vererekten el ele
Enez?i benzetmişler Atlantis ülkesine!
*
Sema ile denizin öpüştüğü bu kentte
Balıkçılar gün boyu ağ atarlar denize
*
Martılar çığlık atar, balıkçıllar konuşur
Rüzgarlar şarkı söyler bu efsunlu beldede
*
Deniz, güneş, kum, tarih; eğer ilk tercihinse
Hiç düşünme atla gel, ?kayıp cennet? Enez?e
*
Toprağa indirilen her kazmanın sesinde
Antik meltemler eser toprağın ciğerinde
*
Ayranı, beş bin yılık çanaklara doldur iç
Simli bir kumaş gibi parıldayan sahilde
*
Yollar asfalttır ancak, dikkatli olun bence
Uçurumu yoktur da, bayır çok önünüzde

Lozanlı günleri de ?unutma! ? Dercesine
Meriç burdan dökülür Adalar Denizi?ne (Ege)
*
Dört bin metre kumsalı uzanırken aheste
Enez'imi benzetir Fildişi Sahili?ne
*
Denizi mavi yapmış, denizi yapan kim?se! !
Tuzu da eksik koymuş, tuzu kim eklediyse! !
*
Balığı tıknefestir, biraz da aptal bence
Sabah akşam kayıklar hep birinci viteste
*
Kale?si güvenlidir, çünkü kuşlar, el ense
GALA?da yuva yapar tamamı ne hikmetse!
*
Kapıdaki o figür ilginizi çekerse
Biliniz ki aittir, Traklı bir askere
*
Dışarıdaki dev çapa:
-Cenovadan! diyorlar
-Yok, kadırga!
-Baştarda! ......
??????..................birbirini yiyorlar!
Oysa bana sorsalar, söylerdim nedir aslı!
Yukarda söylediğim sohbete giriş faslı
*
Belki Venedik'tendir, belki bir Pers çapası
Belki de, görününce Yunus Bey donanması
-
Kadırgalar önünde pupa yelken yol alan
Tas ve tarak unutan bir haçlı hatırası
*
Dalyanları sorarsan, otur da gönül eyle
At oltayı sulara, taze YILAN BALIK ye
*
Sonra çıkıp kaleye bak gönülden denize
Sıkı dur, çarpılma haa! Bu maviyi görünce
*
Akşamın puslu rengi sinerken gökyüzüne
Batıda, kor?dan bir top göz kırpar gözünüze

0 anda bakarsanız güneşin gözlerine
Söylemedi demeyin, aşk girer gönlünüze
..*
Bir de geçmişe dalmak eğer ki hobinizse
Onbin yıllık tarihin yüzersiniz içinde
*
Şehitler Diyarı?ysa, sol yandan bakar size
Mehmet?im orda bindi düşmanın ensesine
*
Kanlısırt ?.Anafarta..
?..??????her biri bin efsane
Aşığım, Conkbayırda ?.. öl! ?diyen şanlı sese
??????*
Karar çıksa; ölüm yok!
???????Taht kurardım Enez?e!
Her çağ için yüz kere ağ atardım denize

Meşe, çam kokusunu çekerek ciğerime
Yolculuğa çıkardım Adalar Denizi?ne!
*
Ege?deki bu cennet ömüre ömür katar
Enez'e aşık olan bir başka aşktan kaçar!

Ali Koç Elegeçmez
..............*.........
03.nisan.2019/çarşamba

ali koç elegeçmez

Bulutlara pek yakın,
en yüksekçe yerine
Saros'u görmek için
bir kale oturtmuşlar
*
Ona desteklik yapan
granitler üstüne
Kartal yuvası gibi
bedenini oymuşlar.
*
Senin, ilginç adını
vererek bir dereye
Tepeleri, kolkola
beline dolamışlar.
*
Asya'dan Avrupa'ya
dört ayrı yol açarak
Yolların kavşağına
seni bekçi koymuşlar
*
Dizmişler yol boyunca
kesme taş hanlarını
Bezirgan çeksin diye
deve kervanlarını
*
Sonra da toprağına
Sarıkız?ı oyarak
Hamamlar yansın diye
kömürle doldurmuşlar
*
Rüzgara gem vurmuşlar
nasırlı elleriyle
Bahçene yel kanatlı
değirmen kondurmuşlar.
*
Yeşil gözlü çamları
örmüşler yaşmağına
Meşeleri çekmişler
sürme diye kaşına
*
Parmak izin yapmışlar
tarihini, ADINA
Allık diye Saros'u
sürmüşler yanağına
*
Doğduğum günden beri
hayranımdır yaşına
19 Kasım?lardan
dünyaya bakışına
.........*..............
Dut fidanım
Karadut'um
Ayçiçeğim
Börülcem!
*
Yapıncağım
Narçiçeğim
Kızılcığım
Kazibe'm!
*
Ömür sözlü?m
Buğday gözlüm
Beşikkertmem
Civanım!
*
Hersekzade Cami'inle
tarih kokan mekanım
Hanınla, hamamınla
Kültür Kenti Keşan?ım.
??*?.
Yokluk-kıtlık bildiğim
Her şeyini sevdiğim
Önüme davar katıp
?0o haaa! ? diye sürdüğüm
*
Çarık ile kebe ile
koyun-kuzu güttüğüm
Yaba ile, samanlığa
sarı saman döktüğüm
*
"Harmanyeri sürseler.."
Türküsünde öldüğüm!
Verdiğin nimetlerle
güzel günler gördüğüm
*
Yedi renkli ebemgülü?m
Körfezdeki mavi gülüm
Kırlardaki mor sümbülüm
Saros?umsun Keşan?ım..?
*
Sen, ?çuhalı? günlerimde
çuha gömlek giydiğim
Aba'dan pantolonun
söküğünü diktiğim
*
0rak ile kosa ile
ot ve buğday biçtiğim
Elimdeki balta ile,
kuru meşe kestiğim
*
Çakmak taşlı dövenlerle
başakları dövdüğüm
Siyah-beyaz günlerinden
gökkuşağı ördüğüm
*
Karasaban-pulluk ile
kara toprak sürdüğüm
Toprağı harmanlayan
Karakız'ı öptüğüm
*
Toprak testilerinde
güneşi söndürdüğüm
Ekmeği yudumlarken
mutlu mutlu güldüğüm
*
Gaz lambası ışığında
göz nurumu döktüğüm
Sokak fenerlerine,
dolunayı övdüğüm
*
Bekçi düdüklerinde
gece huzur gördüğüm
Panayırlı günlerde
yüzümü güldürdüğün
*
Sen Nergisim /Zerrin?im
Mısır gözlü çiçeğim!
Zamanı buğday gibi
öğüten değirmenim!
*
Kaldırmışsın başını
Çoluk-çocuk semaya
Çıkmayı ister gibi
bakıyorsun uzaya
*
Sen 19 KASIM?ım
Hanlar diyarı canım
İyi günler görmekti
elbet senin muradın
*
Özlenen o günlere
erdik sıcak sinende
Ufuklardan öteye
kanat açtın Keşan?ım!
*
?Çekenler? anlamına
geliyor senin adın
Ama alın yazını
değiştirdi evladın
*
Sen, ey iyot kokulum!
Alınteri dokulum
Lakabın Saros oldu
Keşan, birinci adın
*
Artık gün Saros doğar
Buğdaylar Saros açar
Bağrındaki çiçekler
ağaçlar Saros kokar
*
Her 19 kasımda
damakta kalır tadın
Bütün Keşan kolkola
gelir düğün halayın!
*
Bu düğün başka düğün
Bu, kurtuluş bayramın
Başta önder Atatürk
Bağımsızlık halayın!

Ali Koç Elegeçmez
10.nisan.2019/çarşamba

Ali Koç Elegeçmez

Dört yanı tarih kokan
Coğrafi bir bölgede
Kökleri çok derinde
Dev bir çınar gibisin
*
Nihayetsiz bir yolda
Sürekli yol alacak
Türk kokan!
Kültür kokan!
Sevgi kokan beldesin
*
Bir yanın Ege kokar
Bir yanın Yunanistan!
Bir yanın Çanakkale
Her taşı destan destan!
*
Tekirdağ.. Namık Kemal
İstanbul... Sultanahmet
İstanbul....Dolmabahçe
İstanbul... ne ararsan!

Edirne'm Meriç kokar
Edirne'm Mimar Sinan
*
Aliler, nehir gibi
Sularken seni candan.
Okullar..fabrikalar..
Dökülür dallarından!
*
Dört yolun keşiştiği
Eski kervan yolundan
Bakarsın bu yerlere
Bir kartal yuvasından!
*
Yıkılmış eski hanlar
Sökük dişli bir kal'an!
Sokak duvarlarında
Bir kaç eski dev adam!
*
Bir de Hersekli Ahmet Paşa
Solur hala havanı
Çekenler Diyarı'ndan
Sana kalan armağan!
*
Mermer bir kitap gibi
O tarihi şadırvan
Çınarın gölgesinde
Sanki bir eski adam!
*
Oturmuş ta geçmişi
Anlatır gibi durur
Sarıkız'ın suları
Akarken kurnasından
*
Yanında savaş görmüş
Tarih kokan bir hamam
Bizlere selam sunar
Sultanlar zamanından!
*
Bazan 93 harbi
Bazan Balkan Savaşı
Bazan da milletimin
Kurtuluş yıllarından.

Bilmem nasıl söylesem
Bilmem nasıl anlatsam!
Baştanbaşa tarihsin
Baştanbaşa bir destan!
*
Şimdi sen, dört bir yanda
Ali'yle anılırsın!
Dillere destan olmuş
Aliler Diyarı'sın!
*
Bedeninde yaşayan
Bütün değerlerinle
Saros'un kıyısı'nda
Bir 'kültür gerdanısın! '
*
Korudağ Ormanları
Taç olur saçlarına!
Saros'u da takmışsın
O mavi bakışına!
*
Kanatlanmak istersin
Uygarlığın üstüne!
Sapsarı Ayçiçeğin
Peynirin...kaşerinle..
*
Atatürk İlkeleri
Rehber oldu yoluna
Bir de bilimi kattın
Bol ışıklı yoluna
*
Çağdaşlık denizinde
Demir almış gidersin.
Bu sonsuz yolculukta
Güzel günler istersin.
*
Şimdi senin hızına
Hız katmak için Keşan
Yürümekte Aliler
Atatürk'ün Yolu'ndan
*
Çağdaşlığın üstüne
Taşıyacaklar seni
Türkiye'mle birlikte
Hep ileri...ileri!

Ali Koç Elegeçmez
10.nisan.2019çarşamba

Ali Koç Elegeçmez

Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros?u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
?Sema? adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus?un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen ?bu cennet bu cehennem? üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun?a benzer, Saros?un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros?un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak ?ol! ? emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!

Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma

Ali Koç Elegeçmez

Yayla'da, bayılırım
mehtaplı akşamlara
*
Karpuz fenerleriyle
gezinen çocuklara
*
Zil takmış dilber gibi
raks ederken akşamlar
*
Gönlümü tutuşturan
alevsiz yanan suya
*
Liman yoktur Yayla'da
uğramaz hiç gemiler
*
Ne hicranlı gönül var
ne de buğulu gözler
*
Özlemin bakışları
yapışmış gibi suya
*
Anlamam,
................neden yanar
denizde bunca fener!
*
Nerde sihirli asa
nerde deniz kızları
*
Kim koyar bu sulara
bu yanan yıldızları

Her mehtaplı gecede
işte böyle olurum

Yakamozlu suların
dansına garg olurum

Karışırken geceye
suların hışırtısı

Bu hülyalı suların
içinde kaybolurum

Sonra..
..............ilerler gece
İlerler yakamozlar

Geceler türkü söyler
gökte güler dolunay!

Biten bir rüya gibi
silinirken karanlık

Deniz masmavi bakar
yerindedir hala ay

Ey hülyalı gönlümde
dansa kalkan akşamlar!

Ey mehtabın koynunda
titreten karanlıklar !

Ey gökyüzü!
Dolunay!
Alevsiz yanan sular!

Bu tutuşan sulara
ağ atan balıkçılar!

Sizinle aşka gelir
kapkara tuzlu sular.

Sizinle
............bir başkadır
Yayla'daki akşamlar.

Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma

Ali Koç Elegeçmez

Saros, Ege'de gözüm; Yayla, gözümde inci!
Sahiline dökülmüş gökyüzünün bilinci!
Simli her kum tanesi parlarken yıldız gibi
Samanyolu'na benzer Yayla'nın kum sahili.

Bronz heykel gibidir sahildeki insanlar.
Kumlarına yatarlar, kumdan evler yaparlar.
Balıkçı tekneleri kısmete ağ atarak
Martılarla birlikte suda nasip ararlar.

Evlerin bahçeleri süslüdür çiçeklerle;
Sümbül, zambak, gül, lale, papatya..menekşeyle
Dallarda ötüp duran saka ve bülbülüyle
Aşiyan diyarıdır Yayla'nın kum sahili.

'Yayla Köyü' dendi mi hemen geçme, dur biraz!
Gönlündeki tortuyu kumlarına dök biraz.
Tertemiz sularında bir kaç kulaç atarak
Her çeşit yorgunluğu sularına saç biraz!

Yayla'nın kum sahili uyuyan bir melektir!
Kumu okşayan deniz, ürkek bir kelebektir!
Şırıl şırıl ninniyle uyuduğu geceden
Aynı şırıltılarla uyanan bir bebektir!

Açar açmaz gözünü, güneş sahile akar!
Mavi deniz usulca kumun yüzünü yıkar!
Babalar çocuklarla denize olta atar.
Yayla'nın kum sahili her sabah huzur kokar.

Kimi de uykusunu mavi sularda açar
Kurbağalama, kelebek...sırt üstü suya yatar..
Yeni uyanan deniz, şaşkın gözlerle bakar!
Bir kaç martı gülerek havada pike atar

Semaya bakan sular platonik aşktadır
Kavuşmak özlemiyle sanki tutuşmaktadır..
Çok uzakta beliren minik minik dalgalar
Beyaz yunuslar gibi sahile akmaktadır...

Birbirinin üstünden kaya kaya ilerler
Yeleleri masmavi beyaz salyalı taylar!
Sahile varır varmaz kumlarda erir gider
Tayların ağzındaki bol köpüklü salyalar..

Uzaktaki tepeler sık sık renk değiştirir.
Yayla'ya nispet diye sanki süslenmektedir.
Buluttan şapka yapıp, bazan allık sürmekte
Yayla'nın sahiline her gün özenmektedir!

Uzanır iki yana sahilin bol kumları
Danişment, Erikli'de..Vakıf'tadır kolları!
Taş limana girince balıkçı kayıkları
Canınıza can katar Yayla'nın balıkları!

Dört bir yana dökülür yorgunluklar, elemler!
Tarlada mantar gibi kumsalda şemsiyeler.
Yakamozlu suların sihirli parıltısı
İnsanların gözünün bebeğinde yüzerler!

Evlerde, bahçelerde insanlar hep mutludur.
Martılar bile burda, yarından umutludur!
Güneşin tayfı vurur onun ılık suyuna
Yayla'nın Sahili'nde mavi renk en mutludur!

İnsanlar mavi bakar! Çiçekler mavi kokar!
Martılar mavi gökte, masmavi kanat açar!
Gece gündüz duyulur sahilin her yanından
Dalga sesleri gibi o mavi kahkahalar!

Kemanesi denizdir, kumları keman teli
Kemanın tellerini okşar denizin eli!
'Kasap'ı fısıldarken kumun simli telleri
Dökülür sahiline tüm Keşan türküleri!

Yayla'nın sahiline her gelen iz bırakır.
Kumsaldaki bu izler mavi suya karışır.
Alır götürür onu hışırtılı dalgalar
Bambaşka sahillere sizden selam bırakır!

Yayla'nın sahilinde deniz hep 'çarşaf gibi '
Yüzmeye doyamazsın buruşur diye teni!
Onda yüzen her insan olur onun bir ben'i!
Yayla'nın denizinde yüzmeye doyamazsın!

Çoluk çocuk, genç yaşlı, gezerler sahilinde
Ne arasan bulunur Yayla'nın rençberinde
Güneşin bakışları her an insan teninde,
Yanmaya doyamazsın Yayla'nın Sahili'nde!

O kadar sıcaktır ki sahilin simli kumu
Çıplak ayaklarınla kumlara basamazsın.
Pırıl pırıl, tertemiz gök mavisi suyuna
Gökten düşmüş sanarak bakmaya doyamazsın!

Eğer dayanamazsan güneşin kucağına
Bir meşe gölgesinde otur gönül dalıma!
Gönlünün sıcağını bırak meltemlerime
'Gönlümü Yayla yaptım ' Yayla Sahille

Ali Koç Elegeçmez
19.nisan.2019/Keşan

Ali Koç Elegeçmez

Yavaşlayınca Kadıköy Vapuru
Sakinleşti martılar
Sakinleşti deniz;
Köpükler azaldı suda
?Hoş geldin! ?dedi
......................Haydarpaşa Tren Garı
?Hoş geldin! ? dedi GATA !
*
Yaklaştı Kadıköy İskelesine vapur
Yaklaştı yavaşça
İşte
o zaman ayak bastım Kadıköy?e,
..........................................ilk defa
İskele yanında durdum
Buradaki güzelliklere vuruldum.
İlk gördüğüm;
Dalgalar nasıl uysallaştıysa suda
Kediler dost olmuştu burada
.........................................martılarla
Başımın üstünde martı çığlıkları
Sağ yanımda
çift minareli cami
ve Haydarpaşa Gar Binası
Artık şart oldu bir selfi çekmek
bu "körler ülkesi"nde,
..............Gar Bina'lı bir "Kadıköy hatırası"
*
İlerledim Kadıköy?ü soluya soluya
Balıkçı Muharrem?den
bir porsiyon balık-ekmek aldım
.............................porsiyonu sekiz liraya
Balık yemediğimden değil
İçimde kalmasın diye
............Kadıköy?de balık yememenin acısı
Bir selfi daha çektim
Balıkçı Muharrem?le birlikte
Bol renkli ikinci bir "Kadıköy hatırası"
*
Sonra o kayalara rastladım Moda?da
Sahil boyunca dizilmiş dev gibi kayalara
Üzerlerinde aşk yazıları.....çeşitli adlar
Gördüm ki;
Süleymaniye?yİ, Yeni Cami?yi
Sultanahmet?i, Ayasofya?yı..
Galata Kulesi?ni...
Daha çok,
bu kayaların üzerinde seyrediyor insanlar
*
Çünkü,
en güzel
bu kayalar üzerinden görünmekte
Avrupa Yakası
Bir selfi daha çektim bu kayalar üzerinden,
İçimde yaşasın diye
Boğaz'ın bu eşsiz manzarası
Son sözüm;
Doyamadım buradan Boğaz'ı seyretmeye
Diğer yerlerini gezmek
...................................kaldı başka bir güne
................*...........
2016/Kadıköy
Kayıt Tr:22.mayıs.2019-çarşamba

Ali Koç Elegeçmez

Rüya gibi bir diyardayım
Üsküdar Meydanı?nda
III.Ahmet Çeşmesi?nin yanındayım
Kızıl rengiyle güneş batıyor
Kızkulesi?nin arka tarafından
Ellerimi yıkıyorum
III.Ahmet Çeşmesi'nin kurnalarından
*
Cennetten düşmüş bahçeye benziyor
Süleymaniye?nin boy verdiği
.............................................karşı kıyılar
Tribünlere benzetilmiş sahil boyunda
İstanbul?u içiyor;
........................genç-yaşlı tüm oturanlar
*
Bakıyorum da,
Denize olta atan balıkçıların
0ltalarında Üsküdar var!
Kuşkonmaz Cami'nin duvarlarında
ve kızaran balık kokularında
Üsküdar, Üsküdar..... yine Üsküdar!
*
Ne zaman gezinsem sahil boyunda
Gönlüme Üsküdar neşesi dolar
0tururken sahil boyunda
içimdeki yaşama sevinci artar da artar
*
Martılar öter çığlık çığlığa
Üs..kü..daar...Üs...kü...daar!
......................Üs...kü...daar!
Karşımda
Dolmabahçe.......Orta köy...
Boğaz Köprüsü.......yalılar...
*
Bir elimde balık-ekmek
Bir elimde çay
Gözümde Üsküdar /Gönlümde Üsküdar
Dilimde Üsküdar..
Güneşin batışında hep Üsküdar var!
.........*
22.mayıs.2019

Ali Koç Elegeçmez

Şiir Ekleyin

Eğitici Çocuk Şiirleri Ana Sayfa

Diğer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler:

12[3]4

İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler Arşivi