Çanakkale Zaferi Şiirleri

Çanakkale Zaferi Şiirleri Arşivi

Üşümüş elleri
Titriyor bedenleri
Canla başla koruyor
Bu güzel memleketini

Savaşıyorlar canları pahasına
Pes etmezler asla
Düşman güçlü ama
Kazanır mutlaka

Savaştılar sonunda
Kazandılar bu savaşı
Sevindik coştuk eylendik
Çanakkale bizim dedik

Deniz yıldırım

Düşman geldi dört yandan
Duramadılar saldırmadan
Ama biz Türk milleti
Yendik onları hiç acımadan

Kazma,kürek ne varsa
Saldırdık biz düşmana
Yarımız şehit oldu ama
Devam ettik savaşmaya

Seyit on başı
Mermileri taşıdı
Ter,kan içinde kalsa da
Sonuna kadar savaştı

Biz çalıştık, çabaladık
Hiç pes etmeden savaştık
Toprağımızı alamazlar
O kötü düşmanlar

Çanakkale savaşını
Türk milleti kazandı
Düşman bizi yenemez
Çanakkale geçilmez!

Sudenaz

Sel gibi geldiler,
Geldikleri gibi gittiler,
Silahlara güvendiler,
Sandılar ki yenecekler.

Hangi mermi deler,
İman dolu kalbi?
Sanma ki bu sevgi,
Can, canan sevgisi.

O gün kıyamet koptu,
Yerler kan tuttu,
Topraklar ceset yuttu,
Etraf iman doldu.

Gülenlerin yüzü soldu,
Toprak kan doldu,
Kandan ağaç oldu,
Ağaçtan vatan doğdu.

On sekiz Mart'ta,
Çanakkale tarafında,
Bir savaş oldu,
Diğer destanlar soldu.

Aslan gibi kükredi,
İman gibi gürledi,
Tekbir ile devirdi,
Benim canım şehitlerim.


Ömer DEMİR

Ömer Demir

Çanakkale zaferi en değerli varlığımız
Olmazsa olmazımız

Çanakkale zaferi için binlerce şehit verdik
Genede umudumuz kesmedik

Askerler asla ağlamadı ve yılmadı
Analar hasretle onları yolladı

Denizde savaştık yetmedi karadan da geldiler
Çok güçlüydüler

Aslan seyit onbaşı bir orduya bedeldi
Attığı o mermi koca gemiyi deldi

Aslan mehmetcik tek vücut tek yürek
Düşmana karşı durdu Allah Allah diyerek

Çanakkale geçilemedi
Bu günden sonra da geçilemez
Çanakkale geçilemez

Elif İlayda Ecer

Çanakkaleyi sardı bir kör duman
Geçilmesi kolay mı sandın ey düşman
Ne pahalı mermiler ne güçlü silahlar
Geçiremedi düşmanı bakakaldılar


Manevi bir güç vardı Seyit in sırtında
Dalgalandı Türk bayrağı bu uğurda
Dünyaya duyuldu bu şan bu destan
Çözemedi bu sırrı zalim düşman


Ağlamayın ey analar bacılar
Mehmetçik destanı böyle yazar
Rahat uyu mehmet im sen rahat
Koruyoruz emanetine kol kanat

sıla demir

Bir Dünya savaşı ki birçok şey kaybedilmiş,
Türk'ün gücü sınanmış hesabı edilmemiş...

Düşman teçhizatıyla, vatanımı da seçmiş,
Çanakkale'ye girmiş, geçmeyi de denemiş...

Çanakkale cephesi düşmanı geçirmemiş,
Bu vatan toprakları onlara çetin gelmiş...

Yüzbinlerce şehidim, Rab'bine can vermiş,
Tüm muharebelerle, bu cephe geçilmemiş...

Vatan, bayrak sevgimiz dünyaca evrensel,
Sabrımız denense de inancımız mükemmel...

18 Mart Çanakkale Zaferi

Mehmet Tevfik Temiztürk

Bir Dünya savaşı ki birçok şey kaybedilmiş,
Türk'ün gücü sınanmış hesabı edilmemiş...

Düşman teçhizatıyla, vatanımı da seçmiş,
Çanakkale'ye girmiş, geçmeyi de denemiş...

Çanakkale cephesi düşmanı geçirmemiş,
Bu vatan toprakları onlara çetin gelmiş...

Yüzbinlerce şehidim, Rab'bine can vermiş,
Tüm muharebelerle, bu cephe geçilmemiş...

Vatan, bayrak sevgimiz dünyaca evrensel,
Sabrımız denense de inancımız mükemmel...

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Ay ile yıldıza gönülden sevdalanmışız bir kere,
Ya onlarla beraber yaşarız ya da gireriz yere,
Selam olsun Alparslan'a, Yavuz'a, Fatih'e,
Selam olsun tarihi yeniden yazanlara; Çanakkale geçilmez.
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Atatürk haykırıyordu, bu topraklar bizimdir bilinsin,
Vatan toprağına düşman ayak bastıysa izi silinsin.
Olur mu? Misak-ı Milli sınırlarından tek bir taş verilsin.
Selam olsun destan yazanlara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Şükürle yenmiş yarım ekmek varsa üzüm hoşafı,
Kana boyanmış toprak olmuş yiğidimin çarşafı,
Nöbetleşe kılıp terk etmemiş namaz için safı,
Selam olsun Allahu Ekber diyenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Kaç cephede şehit düşmüş kalmamış erkek,
On beşliler kalmış vatanı savunmak için tek,
Kahraman Türk kadını vermiş orduma destek.
Selam olsun analara, bacılara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

General Hamilton der ki; toprak Türk doğuruyordu,
Gelibolu toprakları ölüm olmuş bizi yoğuruyordu.
Dillerinde hep Allahu Ekber sesi duyuluyordu.
Selam olsun Kur'an ellerinde ölenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Sanki dünyayı kaldırıyordu omuzlarında Seyit Onbaşı,
Verme vatanımızı derken akıyordu gözlerinin yaşı,
Koca denizi kana bulamış Yahya Çavuş ile tayfası,
Selam olsun düşmana dur diyenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Teker teker ölüme gidiyordu elli yedinci alayımız,
Resulullah karşımızdayken ölüm bizim halayımız,
Yeter ki durmadan dalgalansın göklerde bayrağımız,
Selam olsun göğüslerdeki imana; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Pusula yazmıştı Halil, ödeyemedim borcumu bir mecidiye,
Cevap yazmıştı çoktan İbrahim, ben borcumu ettim hediye,
Yeter ki; arkadaşım ahirete kul hakkı ile çıkmasın diye,
Selam olsun kul hakkını gözetenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

İş başa düşerse hazırdır yine benim eşsiz milletim,
Feda olsun der; bütün benliğim, kanım ve etim.
Huzur bulsun vatan toprağında öksüz ile yetim.
Selam olsun şehadeti arzulayanlara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Huzurlu ol şimdi yerinde rahat uyu şehidim,
Vatan uğrunda can vermek benimde ahidim,
Dağlar, taşlar dile gelip olsun şahidim.
Yârdan geçilir vatan toprağından geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez
Osman Ali Aydın

Osman Ali Aydın

I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.




II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...

Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...

Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.

Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...

Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...

Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...

III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.


Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...

Ali Kırımlı

ÇANAKKALE ZAFERİ

Akın akın saldırıyordu düşman.
Korkusuzca savunun diyordu Atam.
Geri çekilmek yok bizimdir bu vatan.
Çok şehit verdik toprak altında yatan.

Cesurca savunulmuş, kurtarılmıştı vatan.
Kalmıştı geriye binlerce evlat, yüreği yanan.
Türk askeri, Ata'nın önderliğinde yazılmıştı destan.
Çanakkale Zaferi'dir Türk'ün gücünü dünyaya kanıtlayan.

Cem BALAMAN

Cem BALAMAN

Koca boğaz, çıkmak üzereydi elden
Sanki ejdarha gibi kükrüyordu giderken
Kaybolmasın gözden diye dualar açıldı göklere
Koca Seyid kıstı gözlerini, acaba yetecek mi kuvveti

Gülle değilde sanki, tüm dünyayı aldı omuzlarına
Damarlarındaki kan dile geldi; "Ya Allah de" unutma
Öyle bir imanla yüklendi, gördüm, yer gök ayakta
Seyid'im Mehmet'im, silinmeyecek ismin tarihte

Biten umutlara can suyu veren Seyid onbaşım
Düşmanın mağrur çehresini astıran yiğidim
Mustafa Kemal' in geçilmsz dediğini batıran
Çanakkale kurtuldu bitmedi benim savaşım

Rüzgar Bedir

Koca boğaz, çıkmak üzereydi elden
Sanki ejdarha gibi kükrüyordu giderken
Kaybolmasın gözden diye dualar açıldı göklere
Koca Seyid kıstı gözlerini, acaba yetecek mi kuvveti

Gülle değilde sanki, tüm dünyayı aldı omuzlarına
Damarlarındaki kan dile geldi; "Ya Allah de" unutma
Öyle bir imanla yüklendi, gördüm, yer gök ayakta
Seyid'im Mehmet'im, silinmeyecek ismin tarihte

Biten umutlara can suyu veren Seyid onbaşım
Düşmanın mağrur çehresini astıran yiğidim
Mustafa Kemal' in geçilmsz dediğini batıran
Çanakkale kurtuldu bitmedi benim savaşım

Rüzgar Bedir

Şiir Ekleyin

Eğitici Çocuk Şiirleri Ana Sayfa

Diğer Çanakkale Zaferi Şiirleri:

İlk Sayfa ...910[11]1213

Çanakkale Zaferi Şiirleri Arşivi