Bir ırmağın ya da, bir bardaktan diğer bardağa boşalttığınız suyun sesini hiç dinlediniz mi? Su sesinin dinlendirici bir etkisi vardır üstelik. Bu hoş sesi, hareket eden suyun içindeki hava kabarcıkları çıkarır. Tıpkı bir zilin sallanan tokmağı gibidir bu kabarcıklar. Sıkışıp, sonra boşaltırlar havalarını. Bu hava kabarcıklarını, bir bardaktan diğer bardağa boşalttığınız suyun içinde rahatlıkla görebilirsiniz.
Bilimsel Bilmeceler Sorular ve Doğru Cevapları
Su akarken neden ses çıkarır?
(oybil.com)
Ağaçlar kışları neden yapraklarını dökerler?
(oybil.com)
Yapraklar, bitkilerin besin fabrikalarıdır. Bitkiler, kökleriyle topraktan aldıkları mineralleri ve suyu, yapraklarda fotosentez yardımıyla besinlere dönüştürürler. Bu besinleri, daha sonra solunum yaparak gereksinim duydukları kadar enerjiye dönüştürürler. Bu sayede gelişip büyüyebilirler. Üretilen besinlerin bir bölümü hücrelerin canlı kalabilmesi ve çoğalması için kullanılırken, fazlası depolanır. Besinler üretilirken, bitkiler ışığa ve sıcaklığa gereksinim duyarlar. Işıkla birlikte sıcaklık da önemlidir; çünkü, kimyasal tepkimelerin gerçekleşmesi için belirli derecelerde sıcaklık gerekir. Eğer ağaçlar kışın yapraklarını dökmeseydi, depolanan besin ağacın gövdesini ve yapraklarını oluşturan hücreleri canlı tutmaya yetmeyecekti. Bu nedenle, bitkiler kışın besin fabrikalarını "kapatarak" enerji tasarrufu yaparlar.
Ayrıca, ağaçlar yapraklarını dökmeseydi, ince yapılı yapraklar kışın donma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlardı. Buna karşılık, ağaçların dallarındaki hücreler soğuğa karşı daha iyi korunmuşlardır ve aşırı soğukla karşılaşmazlarsa ağacın yaz süresince depoladığı besinler sayesinde kış boyunca canlı kalabilirler.
Sis neden, nasıl oluşur?
(oybil.com)
Atmosfer, çeşitli gazların karışımından oluşur. Bunların arasında su buharı da vardır.
Hava ne kadar sıcaksa, o kadar çok su buharını kaldırır. Nemli bir havayı soğutursak, belli bir dereceden sonra, hava su buharına doyar ve fazla su yoğunlaşmaya başlar. Sisi oluşturan, bilmecesitesi.com havada asılı duran su tanecikleridir. Sis genellikle durgun havalarda ve geceleri ortaya çıkar. Soğuk hava sıcak havadan daha ağırdır. Bu nedenle, eğer hava
durgunsa soğuk hava çöker. Sisin yere yakın bölgelerde oluşmasının nedeni budur. Sisin geceleri oluşmasının nedeniyse, gündüz sıcak olan havanın gece soğuması; böylece içindeki su buharının yoğunlaşmasıdır. Dikkat ettiyseniz, Güneş yükselip hava ısınınca sis genellikle kaybolur.
Yağmur suları bir anda boşalmak yerine, neden damla damla yağar?
(oybil.com)
Soğuk hava katmanlarında, elektrik yüklü toz zerreciklerine yapışan su buharı, bulutları oluşturur. Bulutlar hareket ettiklerinde toz zerreciklerinin üzerine yapışan buhar çoğalır ve damlanın çapı genişler. Artık taşınamayacak kadar büyük ağırlığa ulaşınca aşağı doğru düşerler.
Elimizde iki yumurta var. Birisi haşlanmış, Hangisinin haşlanmış olduğunu kırmadan nasıl anlarsınız?
(oybil.com)
Masada yatık halde duran yumurtayı kendi ekseninde çevirin. Biraz sonra tutup durdurun ve hemen bırakın. Bıraktığınız da yumurta dönmeye devam ederse yumurta haşlanmamıştır.
Ozon tabakası nasıl oluşmuştur; neden bu ad verilmiştir?
(oybil.com)
Ozon gazını oluşturan moleküller, üçer oksijen atomundan; oksijen gazını oluşturan
moleküllerse, ikişer oksijen atomundan oluşur.
Ozon tabakasının en önemli özelliği, Güneş?ten kaynaklanan zararlı morötesi ışınların yeryüzüne ulaşmasını engellemesidir. Bu ışınlar, canlılar için çok büyük tehlike oluşturur. Ozon molekülleri, yerden 10 ila 50 km yükseklikte bulunur. Ancak, buranın sadece ozon moleküllerinden oluştuğunu düşünmeyin. Buradaki ozon miktarı, atmosferi
oluşturan diğer gazlara göre çok daha azdır.
Atmosferdeki oksijenin büyük bölümünü, bundan yaklaşık 1 milyar yıl önce, sularda yaşayan ve fotosentez yapabilen ilkel canlılar üretti.
Atmosferin üst katmanlarında bulunan bazı oksijen gazı molekülleri, Güneş?ten kaynaklanan
morötesi ışınım sayesinde parçalanır. Tek kalan oksijen atomları, oksijen gazıyla (O2)birleşerek ozon (O3) oluşturur. Ozon tabakasındaki ozonun diğer gazlara hacim olarak oranı yaklaşık yüz binde birdir.
İnsanlar neden hıçkırırlar?
(oybil.com)
Nefes borusunun üst ucunda bulunan bir kapakçık yutkunurken kapanır, nefes alırken açılır. Bu kapak açılınca, göğüs boşluğumuzda bulunan diyafram aşağı doğru iner ve akciğerlerimize hava girmesini sağlar. Böylece, yediklerimizin nefes borumuza kaçması önlenmiş olur. Bu açılıp kapanmalar beynimiz tarafından gönderilen emirle gerçekleşir. Bazen, kapakçığa ve diyaframı kontrol eden kaslara beyin tarafından gönderilen emirler karışır ve sistem tersine döner. Bu durum, diyaframda kasılmaya yol açar ve sonuçta hıçkırmış oluruz.
Dolunay insan davranışlarını etkiler mi?
(oybil.com)
İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin Ay'ın dönemlerine bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani Ay'ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi. Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık miktarı Güneş'in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır.
Neden gözyaşı dökeriz?
(oybil.com)
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlerle ağlar. İnsanı farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyen Darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.
İnsan korkunca neden dişleri birbirine vurur?
(oybil.com)
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır. İşte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.
Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir?
(oybil.com)
Bu şarkı "Happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı Amerikalı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı "Good Morning to All" yani "hepinize günaydın" dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da Warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır.
Kuşlar nasıl konuşabiliyor?
(oybil.com)
Her insan ağzıyla konuşur ama konuşabilmeyi sağlayan asıl organ beyindir. Beyinde oluşan düşünceler dilimize ve dudaklarımıza aktarılır. Hayvanlar bu nedenle konuşamaz. Papağan ve benzeri kuşların yaptıkları konuşma değil, mükemmel bir ses tınısı ezberi ve tekrardır. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuşların ses organları memeli hayvanlardan farklı olarak gırtlakta değil göğüs kafeslerinin dibinde, karın boşluğunun derinliklerindedir. Kuşların doğasında ses taklit yeteneği vardır. Doğayla iç içe yaşarken diğer kuşların seslerini taklit ederek bir çeşit iletişim sağlarlar.
Horozlar neden sabahları erkenden öterler?
(oybil.com)
Sabah Güneş doğarken ötmek yalnız horozlara özgü değildir. Kulağa en çok horozun sesinin gelmesi, onun sesinin diğerlerinden daha güçlü olmasıdır. Kuşların büyük çoğunluğu da aynı saatlerde ağaçlarda koro halinde öterler. Gün boyu hem horozlar hem kuşlar bu ötüşü sürdürürler ama seslerinin en güçlü çıktığı zaman sabah saatleridir. Horoz ve kuşların sabah gün doğarken ötmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmıştır.
1 Nisan şakasının kökeni nedir?
(oybil.com)
1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupa'da yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles'ın bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler. 1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler. 1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.