Haklarımızın Ne Kadar Farkındayız?

Haklarımızın Ne Kadar Farkındayız?

Eski devletlerin yönetim anlayışı baskıydı. Böyle giden bir işleyişe "dur" diyebilmek için 1215 yılında İngiltere Kralına kabul ettirilen bildirge, Magna Charte (Magna Karta) İnsan Hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayınlanan bir diğer önemli bildirge, Amerika'da yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesi'dir. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'nden sonra yayınlanan "İnsan Hakları Bildirgesi"nde gerçek yerini alacaktır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra, devletler; bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gerçeğinde birleştiler. Çünkü, insanlar özgür olmazlarsa savaşlar sürüp gidecek bu da uygarlıkların sonunu getirebilecekti.
İnsanın değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi doğmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştur.
İnsanın bu noktaya varmak için verdiği mücadelenin temelinde düşünülebilmesi yatıyor. İnsanı insan yapan en büyük değerlerden biridir düşünebilmek. Bu nedenle, özgürce düşünme hakkı, yaşama hakkından sonra gelen en önemli haklardan biridir. Böylesi hak ve özgürlükleri yaşayan bireylerden oluşan bir toplumda haksızlıklardan, eşitsizliklerden, adaletsizliklerden söz edilebilir mi? İnsan hakları ihlallerinden de...

İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkını düşünme, eğitim-öğretim, çalışma, iletişim... hakları desteklemektedir. Tüm bunlar da eğitim hakkıyla beslenebilir. Anayasamızda "Kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz" denilmektedir. Millî Eğitim Temel Kanunumuz da bunu desteklemektedir. Eğitimciler olarak, insanı haklarının bilincine ve sorumluluğuna vardırmak da en önemli görevlerimiz arasındadır.
İnsan hakları ve temel özgürlükler alanında diğer demokrasilerle aynı değer ve amaçları paylaşan Türkiye, insan hakları standartlarının en yüksek düzeye getirilmesi amacıyla son yıllarda birçok önemli adım atmıştır.
9 Nisan 1997 tarihinde kurulan ve insan hakları konularıyla görevli Devlet Bakanı başkanlığında, Başbakanlık, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Sağlık ve Millî Eğitim Bakanlıkları Müsteşarlarının katılımıyla faaliyetlerini sürdüren İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu'nun (İHKÜK) çalışmalarına hız verilmiştir. Öte yandan İnsan Hakları Komisyonu (İHK) bugüne kadar 150'ye yakın karar almış ve bu kararların büyük bir bölümü uygulamaya geçirilmiştir.

oybil.com Ekledi

Haklarımızın Ne Kadar Farkındayız?